12599

Değerli Okurlar

          Burada sizlerle, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu ile beraber  Türkiye'nin İlk Sanayi Kuruluşu olan Uşak Şeker Fabrikası'nın kuruluşunu, ayrıca bu kuruluşla ilgili, kuruluş aşamasındaki yaşanan acı ve tatlı olayların bazılarını aktaracağım. Bu aktardığım olayların bazılarını doğrudan rahmetli dedem Nuri Şeker'in kış günleri biz torunlarını etrafına toplayıp anlattıklarından, bazılarını da rahmetli babam Muhsin Şeker'in bizlere anlattıkları olaylardan hatırımda kalanlar olacak. Olayları sizlerle aynen paylaşacağım. Öncelikle Nuri Şeker ailesini tanıtarak konuya girmek istiyorum.
        Bizim sülalemizin Germiyanoğullarından gelmiştir. Kırım üzerinden, Erzuruma gelen aile oradan, Bursa Kınık'a, Oradan da Kütahya'ya gelerek yerleşiyor. Bir zaman sonra oradan da Uşak'a gelerek orayı mesken tutuyorlar.Aybey mahallesinden bir ev satın alıp yerleşiyorlar.  Ziraatle uğraştıkları içinde merkez köylerinden Muharremşah Köyüne gelerek oradan arazi alıyorlar. Daha sonra da Kalfa köyünde satılan büyük bir çifliği alarak oradada yerleşip sanaatlarını icra ediyorlar.
         Bu arada Dedem çocuk denecek yaştadır, Büyüklerinin kendisine verdiği işleri yaparken de Uşak'da okula gitmektedir. O devirde okul yerine Mektep denilirmiş. Dedem mektepte her haliyle çok dikkat çeken bir öğrenciymiş. Mektepte Hocaları yetiştirdikleri öğrencilerin başarısı ile gurur duyar ve talebelerini aralarında yarıştırırlarmış. Dedemi matamatik konusunda geçen bir talabe olmazmış.
          Dedemin hocası da efendim ben talabe yetiştiririm diyerek diğer hocalara karşı gururla hava atarmış. Kalfa Köyünde yapılan çalışmalar çok çeşitli olduğu için dedem daima kendisine verilen işleri yaparken, yapılacak işin daha verimli veya daha kısa zamanda nasıl yapılabileceğini düşünür ve mutlaka bu konularda bir çıkış yolu arar ve bulurmuş. Çevrasi onun bu pratik zekasını takdir eder babası Hacı Mustafa Ağaya aferin Mustafa ağa senin bu Nuri adam olacak diye ona takdirlerini belirtirlermiş.