12599

1925 - Yılı Öncesi Çalışmalar - 2

              1925 öncesi 1  rin devamı
       
             Madde 12-   
En kır tarlanın bir dönümüden bin kıyye çükündür hasıl olursa bir rencber senevi en az yürmü dönüm nadas eder yırmıbin kıyye çükündür satmaga haiz olur.Mahsulatına halel gelmiyerek yürmibin  kuruştan otuzbinkuruşa kadar bir meblagı elde eder.Öünkü güz mevsiminde çükündür, kazılır,bugday ekilir çükündür kazılıe bir taraftan toplanır sürgü çekilir bu suretle tohum ekilmiş çükündür kazılmış olur pek kolaklıkla elde edilecektir 

             Madde 13   - Rençbere bir kile bir sehim demekte maksatım: birincisi  en fıraka rençber sehim alamaz  arazisini çükündür  eker ve diğer sehim alanların şu cevabı söğlemeye hakkı olur .evvela  sehim alanların çükündürünü  alınız  sonra icabederse  sehim almayanların mallarını alınız cevabını verdiklerinde hak yedlerinde olur . olfıkara geriye kalır , onun için birer kile vermek üzere üç sehim alacaktır .

             Madde 14 -  Olfıkara  rençber üç sehim alır ve yerinde esham senedi mevcut olursa fabrıka birince sene edeceği bilancosunda gördü ticareti mezkur eshamın bedeli kaç liraya baliğ olursa şirket ilan eder yani bir sehim yüzlira olfıkara  rençber üç sehime malik üçyüzlira itibar bulur.  çarşıda hangi tütcara ve bankaya müracaat ettiğnde esham senedini bırakır  derhal istediği parayı alabilecektir. 


                   Orjinali  Arşivimdedir.

                             ------------------     *     -----------------

             

                                        1920 LERDE OLABİLİR

               Kasabamız ile mülhakat kura ve nevahileri ziraatı bütün bütüne denecek derece muattal kalmış ve asarı atika haline vaılü olmuş olan mezruatımızın ilerlemesi için büyük büyük düşüncelerden şurasını hatırlayabildim.Hakikaten Terekkii Zİraiye için bir çok alatı ziraiye lazımdır.Ne'faide ne çare rençberde o servet yok,kendi mahsulümüzden elde edebilecek bir meblağ ile nevakısı ziraiye alatımızı tedarik edebilecegimizi şu vesile ile hissediyorum.Kasabaya mülhak yüzyetmişiki pare kariye ve nevahilerin ittifakı ile hasıl ve meydana gelir zannındayım.Bizim kazamızın en mürtefi susuz mahallerinde nadasa terk edilen tarlalarda dahi şeker pancarı oluyor.Haydi pancarı oluyor.Haydi pancar diktik,kime satacagız Avrupaya göndermek kabil degil,ne yapalım maa mülhakat kuralar ittifak edelim zirdeki tertip ile bir şeker fabrikası rençberler namına meydana getirmek üzere şu malumatla beyan ederim.Şöyle ki:

               Madde  1 - Meydana gelecek Terekkii Ziraiye Türk Anonim Şirketi olup müessis olmak arzusunda bulunan zevat her halde laakal üçyüz sehimden beşyüz sehime kadar almak ile olabilir.

              Madde  2 - Kasaba ve mülhakat kura ve nevahiler dahil olup ziraatla meşgul bulunmak üzere yalnız rençberana ait Terekkii Zİraiye Türk anonim Şirketi teşekkül edecektir.

             Madde  3 - Teşekkül eden Terekkii Ziraiye Şirketinin en birinci emeli yevmiye altmış ton dörtyüz çuval şeker imal edecek bir fabrikanın kasaba cıvarında bir münasip mahalde inşa ve lazım gelen alet ve devatı mahalliden mübayaa edip bir an evvel tevessül olunacaktır.

              Madde  4 - Şirketi mezkurun dahili ve harici ve umuru idaresini kura ve nevahileri intihap edeceği azaları hakkı intihaba salahiyet olanları izah edecek kanun dairesinde bir idare nizamnamesi tanzim edilecektir.

               Madde 5 - Rençberana suhulet olamk şirketten mahrum kalmamak için bir sehim bir kile bugdaydan ibaret olup yüzellibin esham senedi katiyle şirketi mezkurun kadrosu ikmal ve üç taksitte tediye olunacaktır.

             Madde 6- Beher kura nevahiler kaç haneden ibaret ise ala,evsat,edna üç kısma tefrik edilip ala sınıfından olan hane üç sehim alacak mezkur almış oldukları sehimlerin üçte birini derhal verecek gibi hazır ve yedinde mahfuz bulunacak diğer baki iki sehimin birini otuzdokuz senesi hasılatından diğer birini kırkıncı senesi hasılatında tediyeye edip ikmali taksit edecek fazla talep eden rençber dilediği kadar esham almak hakkında hazi olacaktır..
    
              Madde 7- Nevahi ve kuranın mezkur şirketten istifade etmek için esham almak arzu ettiğinde hisse senedatı müddet zarfına kadar kabul olunacaktır.

               Madde 8 - Kasaba kura ve nevahilerden kabul ve tesbiti defter edilen eshamın üçte birini heyeti idarenin karariyle talep ettiklerinde derhal Uşakata Terekkii Zİraiye Merkez anbarına teslim edip ve hisse senedatını teslimi miktarında heyeti idareden ahz edilecektir.

               Madde 9 - Mevcut anbar olan birinci taksit zehairini kuralardan gönderilen mutemet azaların ittifak karariyle kasaba ve İzmirde furuhat olunup bedeli mezkuru dogrudan dogruya Bankayı Osmaniyeye emanten bırakılacaktır.
 
               Madde 10 - 
Mevcut Fabrika inşa olundugunda yevmiye kırk bin kıyye şeker çıkaracak yevmiye de üçyüzbinkıyye de çükündür. sarf olunacagı gibi bir sene için altmış milyon kıyye çükündür rençber furuhat eylemesi lazım gelir.Kırk veyahut altmış para hesabından en az fiyat verilse bile senevi bir milyon liralık çükündür bedeli rençberan alacaktır.

              Uşak Merkez olmak üzere tesis edecegimiz Fabrika Terekkii Zİraiye Türk Anonim Şirketi Unvanile meydana getirilen Şirketin namına kat edecegimiz hisse senedatı yüzellibine baliğ olup mezkur senedin bir hissesi bir kile bugday itibarile üçyüzbin liralık şirket sermayesinin kanunen resmiyetini almak için dahili nizamnamenin beşinci maddesi mucibince müessisler namına onbeşbin hisse senedatı tefrik edilmiş oldugundan müessislik namı ile temhir ve bu hususta her veçhile gayret etmek vecibesi addedilerek Molla Ömer Zade Nuri efendinin riyaseti tahtında akti içtima etmek ve lzım gelen masarifatı saire vukubulur ise bir karar üzere sarf olunmak için işbu taahhüdatımızı temhir eyleriz.


                            Müessisler ve Hissedarlar 
 

 
                                       ----------------------      *     -----------------------
 

                                   1925  Yılında  Basında  Şeker  Fabrikası
                        İle  İlgili  Çıkan Yazılardan  Örnekler


                          Yeni Gün Gazetesi ,  22 Aralık 1925
              
             Şeker Fabrikası   
     
               Dün Ticaret Odasında akdi mükarreriçtima tehir olundu.
         
               Dün Ticaret Odasında Vali İhsan Paşanın huzurlarıyla bir içtima akdedilecekti.Vali Paşa odaya teşrif etmiş ise de davet edilen zevatın kısm-ı mühimi gelmediginden müzakere vuku bulmamıştır.
             
               Bu içitmada Uşak Şeker Fabrikasına hissedar kaydı mevzubahis olacaktı.Bu fabrikanın ehemmiyeti vareste-i izahdır.Her sene memleketimizden ne muazzam bir servet ecnebi diyarına akdıgı düşünülürse kendi imal edecegimiz şekerin iktisadiyatımız için ne kadar faideli olacagı kendiliğinden tezahür eder.
         
               Bu fabrikanın muhtac oldugu sermayenin bir kısm-ı mühimi hükümetimizce temin edildigi gibi sanayi ve maden bankasının da bu müesseseye her suretle muzahereti temin edildiginden buna hissedar kaydedilecek tüccarlarımızın milli nokta-i nazarlarından faideli oldugu kadar mahiyet-i zatiyesi itibariyle de karlı bi rişe iştirak edecekleri şüphesizdir.
           
               Her hisse senedinin kıymeti iki lira olacagına göre bunların tedariki herkes için son sehildir ve agır bir fedakarlıgı mültelzem olamaz.Tüccarlarımızın ve alelumum ve halkımızın bu milli müessese-i sanaiyyeye hissedar kayıt edilmekle ragbet göstereceklerini şüphesiz addederiz.

                                           -----------------------   *   ----------------------      
                   

                           Yenigün Gazetesi, 2 Aralık 1925



               Uşak Şeker Fabrikası Nasıl Tesis etti.
         
               Türk genci roman okumak devri geçti,iktisadi romanlar hayat için pek kıymetlidir,yeni mebusumuz Kasabalı (Turgutlulu)Yaşar Beyin ihtisası
                (Fotograf)
       
                Uşak Şeker Fabrikasının Traktör makinelerinden bir kısmı,hal-i istirahatte 
         
                Memleketin bir abide - i sanatı hakkında bizim gibi aciz bir kalem degil kuvvetli ve kudretli kalemlerin faaliyet gecmesi çok şayan - ı temenni bir vazife idi.Ne çare ki mevzuu ihzar eden yalnız kudret,muamelat degildir! Müşahede, yani gözle görmek fırsatını elde etmek velev zayıf nazarlar eshabına tasyib olsun:her halde ayn-ı nafizenin görmeyip de gıyaben müdafaa ve tasvşr edeceginden çok daha müessir olur kanaatiyle şu müşkil vazifeyi bütün aczime rağmen deruhte ettim.Roman,hikaye okumak belki bir ihtiyactır.
       
                 Bİr insan her türlü ihtiyacat-ı hayatiyeden azade kalınca, esbab-ı refahını teminden sonra artan zamanını romana,hikaye hasreder ise belki hayata karşı bir ihtilas yapmış olza.Fakat bin bir ihtiyac içinde çırpınan sevgili yurdumuzda takip edebilecek yegane mütaala feyyaz - ı cumhuriyetimizin açtıgı yeni hayat yolunda sanayi,ticaret ve iktisadi gelişmenin tarhiçelerini pusulalarını,planlarını mütaala etmek olmalıdır.
       
                 Hayatın en narin noktasında bulunan bir memleket için her halde iktisadi belki bir dava acildir.
     
                 Yenigün muhterem karailerine iktisadi vakalar,hikayeler,zafer destanlarını takdim edecektir.
       
                 Şeker imali fikri Uşak'ta 326  (1910) senesinden başlar,kazalarımızın meyanında degil,vilayetlerimiz arasında bile pek müstesna bir mevki işgal eden Uşak kazasına vaktiyle uğrayan bazı mütehassıslar Uşak arazisinin seker pancarına gayet müsait ve elverişli oldugunu ifade ederlermiş...
       
                 Esasen pek müteşebbüs olan Uşak halkının münevver bir kısmı bu müjdeden çok ümitlenmiş ve "ümidin cihandan da büyük" olduguna göre 326 senesinden itibaren hayal addedilen bu haikikat takip edilmege başlanılmış ve ciddi teşebbüslere basvurarak 326 (1911) senesinde ta Macaristan'dan pancar tohumları getirtilerek ibtidai vesaitle ekil ve yetişen pancarlardan evvela pekmez sonra da helva yapılır ve gayet lezzetli olurdu.Harb-i umumide Uşak şekere olan ihtiyacını pancarlardan istihsal ettiği pekmez ve helcva sayesinde tatmin edince şeker istihsalatına ait olan ümitler de fazlalaştı.Fakat araya Yunan işgal-i menhusu girerek tabiatıyla bu çalışma muvakketen ihmal edilir.Ve elde-i zafer olan 338 (1922) senesinin kanunuevvelinde (aralıgında)kül ile örtülmüş bir ateş haldne bu fikir tekrar uyanır ve pke ciddi surette takip edilmege başlanır.Büyük b,ir sermayeye muhtaç olan bu fabrika için ilk hatve olarak bri sermaye vaz'ı ve müessislerin elliye iblagını karalaştırırlar, ve altı ay gibi az bir müddet zarfında müessisler elliye iblag ve sermyanin de %10'unu Zİraat Bankasına yatırılır ve hükümete müracaat edilir.Memlekette her türlü yeniliğe ve hayırlı işlere zahir olan hükümet - i cumhuriyetimiz 19 Nisan 1339 ve (19 Nİsan 1923) tarihinde şeker fabrikasının vücuduna kail olur ve tasdik eder.1339 senesinin teşrinisanisinde (kasımında) şirket müdürü Nuri 
Efendi Ziraat Bankası müdür-ü umumiyesi Mösyö kavaza ile konuşur. Ve neticede Uşak kazasının pancarları %15 mevad-ı şekeriyeye haiz oldugu tahakkuk eder.Zİraat Bankası namına 75,000 lira vermek suretiyle hissedar olacagını 125,000 lira kadar da esham satışını temin edecegini vaat eder.
       
                   Diğer tarafta şirket o vakte kadar 100,000 lira cem etmiş ve bankanın iştirakine vesile olmuş ve bu suretle birinci sermaye vücuda gelmiş oldu.Sermayenin verdigi cesaret derhal büyük hatvelerin atılmasına ve yapılacaj işin saglam olması düşünüldü ve sekiz kilo miktarında pancar tohumu iki küçük sandıga vahz edilerek biri Ankara'ya diğeri de İstanbul'da Zİraat Bankası müdür-ü umumisi Mösyö Kavazaya gönderildi.Halkalı Zİraat mektebini göndeirlen pancarlar Kimyager Nuri bey tarafından tahlil edilerek on sene zarfında TÜrkiye dahilinde çıkan ve tahlil edilmiş olan pancarların cümlesinden en kuvvetlisi
Uşak pancarı oldugu ve Fransa'nın ilk yetiştirdigi pancarlardan da dört - beş derece fazla yani mevad-ı şekeriyesi vasati %18,5 olduguna dair tanzim ettiği rapor Zİraat Vekaletine gönderilmiş ise de Vekalet-i müşranileyhede icra edilen tetkikatta Uşak pancarlarının hayvan pancarları oldugu iddia edilmesi üzerine masarıfı şirket aid olmak üzere Almanya'dan mütehassıs bir kimyagerin celbi takarrir etmiş ve yazılan tahrirata mütehassıs Alman doktoru verdigi cevapta Almanya'nın ayne mektepten birincilikle mezun Yaşar Bey Anadolu'da mevcut iken bu tahlili kendisi yapması ayıp oldugunu bildirmiştir.Ve bunun üzerine Kasabalı Yaşar Beyin mahallinde araziyi edilmesi kararlaştırılmış ve mümaileyh Yaşar Bet tetkikatı neticesinde CEnab-ı Hak bu araziyi pancar için yaratmış diyerek raporunu tanzim ve hükümete takdim etmişler ve akabinde mütehakkik bu hal karşısında hemen şirket müdürü Nuri efendiyi Ankara'ya davet etmiş ve fabrikanın bir an evvel temini neye mütevakıf ise tevsil edilmesini proje ile bilançoyu talep etmiş ve 30 Nisan 1341 (30Nİsan 1925 tarihinden sonra ceryan eden safahatı üçüncü bir makale ile arz edecegiz.
           
                 Nevzat  Ekrem  
                 
                                       ---------------------      *      --------------------


                   Yenigün,3 Teşrinsani 1341 (3 Kasım 1925)

               
Ankara'da cumhuriyet bayramı tezahüratına iştirak etmek üzere Çarşamba günü şehrimizden hareket eden bir tayyaremiz de (Uşak)'ın kabaklar istasyonu civarında müessif bir kazaya uğramıştır.Rakibleirnden Zeki Bey bu kaza neticesinde ağırca mecruh düştügünden Afyonkarahisar hastanesine naklolunmuş,İlhami Bey haifi yaralı oldugundan Uşak memleket hastanesine yatırılmıştır.



                                          --------------------    *     --------------------