12599

Kitap Hazırlığı - 2 +

                        NURİ ŞEKERİN ATATÜRKE YAZDIĞI RAPOR
                    UŞAK TERAKKİİ ZİRAAT TÜRK ANONİM ŞİRKETİ
                         HEY'ETİ UMUMİYE İŞTİMA-I RİYASETİNE 
 
                         Bir sureti       Büyük Gaziy'e 
                 
                            "      "            Muhterem Baş Vekile
                     
                            "      "            Büyük Millet Meclisi Riyasetine
                         
                            "      "            Halk Fırkası Riyasetine
                                           
                                                  Muhterem arkadaşlar


                 Bizim bugün iştimaa davet eden hey'eti idare 18 Mayıs 931 iştima'ında tasdike verilmiş Bilanço nun neticesine istinat etmektedir.Gerçi bundan evvelki  Bilançoların arzattiği çehre yine aynı neticeyi gösterir ise de iş başına ehliyetlerine güvenerek gecen hey'eti idare azaları şirketi tasviyeden ve bizi bu felaketten kurtaracaklarını mütaatdik defalar vaad etmişler ve fakat buna muaffak olamayarak bugünkü felaketli neticeyi bize bildirmeye memur olmuşlardır.
             
                 Kanunun zaruretiyle vukup olan bu iştimaa çok ehemmiyetli ve hatta Bilançonun esnayı tasdikinde söylediği veçhile ahali hissedarları için hayati bir meseledir.
                 Geçen iştimaada bulunan arkadaşlar bilirler ki bu neticeye hiç olmassa yakın olan kampanya zamanından evvel varmamak için pek şüpheli gördüğüm ve kanunen en ziyade sahibi selahiyat olan murakip Haşim Tekin bey in raporu ve hatta diğer murakip Hüsrev bey in iki satırlık kıymetli raporu bize çok şeyleri anlatmak ve ikaz etmek istedikleri Bilançonun muvafık hakikat olmadığı ve iç yüzü aranırsa bir çok masraflar,zararlar,fuzuli sarfiyatlar,tazmini icap eden hesaplar meydana çıkarılacak ve hey'eti idarenin bize göstermek istemediği hesaplar yekunundan şirketin tasviye halinden  kurtulacağını ispat edecektir.
               
                 Acaba şirketten umum şurekanın musavi haklarını muhafazaya memur olan hey'eti idare azaları neden tarafgirlik yine bizim gibi hissedar olan bankal tarafını iltizam ederek banka menfaatine ve hissederlar alehine iş görmke istiyor.Bunu anlamak öğrenmek veyahut kanun muvacehesinde kendilerinden sormak iktiza eder.
               
                 Bende bu keyfiyeti düşünüdüm.Şirketin bidayeti teşekkülünden biri geçirdiği safahatı göz önöne getirdim.Vasıf oldugum neticeyi size söyleyeceğim.Bittabi bunu her yere söyleyeceğim.Ne derece haklı oldugumu ya kanun veya zaman halledecektir.Şirketin tarihçesi 3 devreye ayrılır.
               
              
   1. Devresi 330 tarihinde teşekkül etmiş hiçbir varidata malik olmadan(4sene)zaman çalışmış birçok binalar yapmış ve o meyandan fabrikayıda vucuda getirmiştir.
                 Fabrikanın inşası tarihine kadar şirketi idare den hey'eti idare 11 azadan murekkep olup bu azalr zerre kadart menfaat düşünmeyerek bir günah eve şahsi varidatları dahi yok iken şirket kasasından ücret almamışlar ve hissedalarla beraber hem bankaya ve hemde memlkete meccana hizmet etmişlerdir.
               
                 Pekala görmüşsünüzdür kıi bir maksat tahtında İstanbulda pek ziyade sevdikleri bankanın muhasebecisi serkis bey namında yazdırdıkları vakit gazetesinde ki yazılarda bu heyeti idareyi techil etmişler ve cehaletle işin yürümeyeceğini ve ilim ve ihtisas sahibi ellere şirket verildiği için bundan sonra menfaat beklemem mutlak olduğunu yazdırmışlardır.
               
                 Maktuat sutunlarında ugraşmak neticesiz oldugu hacı Gedik Zade Hakkı bey arkadaşımızın sayile anlaşılmıştır.Evet hakkım bey in yazıları hazf edilerek yazılmış serkis bey namındaki ermeninin sözleri ne kadar uzun olsa da bitemamiha yazılarak hakikat anlaşılamamıştır.
                 
                 Eğer o yazılar aynen yazılmış olsaydı şirketin tarihinden haberdar olanların birçokları işe karışacak ve belki bir hakşkat meydan çıkaraktı.Malasef buna meydan verilmedi.İşte o zaman yapamadığız bir işi şirketin hayatına hitam verilmek istenildiği böyle bir günde yarak teselli bulmaklığımız lazımdır.Ve belki bir menfaaty temin etmiş oluruz.Yukarda söylediğim gibi şirket Uşaklıların idaresşinde kalıdğı zaman iççinde he türlü sarfiyatında iktisat etmiş ve kendileri ücret almayarak kafi ücretlerle memurlarla bularak çalıştırmış ve bugunkü temeli kurmuş ve fabrikayı işletmiştir.
             

                 2. devresinde şirketi 4 ü Uşak 7 si sanayi ve maadin bankası tarafından  tayin edlien meurlalar muştereken idare edilmiş olan devredir.
                 
                 Bu devre de israf kapğıları açılmış şirketi zarar da yürüfdüğü göz önönde iken bir çok fuzuli sarfiyatsa başlanmış tireni mahsuslarla iş  başına idare iştimaana gelmek kadar yolsuzluklarla paralarımız heder edilmiştir.Biz bu devre de bir çok itirazlarla şirketin idare vaziyetine bir düzgünlük vermeye çalışırken banka mudüranı karşımıza siyase bir çehere ile çıkmış iştimaa fırka adamlarını hükümet kaymakmını çıkararak hükümetten fırka emir vardı.Bunları kabule mecbursunuz. aksi takdir de hükümeti ve fırkası tanımamak kışar. tehidtleri ile bize şimdiki 3. devreyi gösteren son idari hey'eti azaları Meb'us beylerle yine kendileri tarafından seçilen Sofu ZAde İsmail bey den mürekkep hey'eti fazla olarak şirket müdürü Aziz beyi görürüz.Henüz tasdik edilmeyen 929senesi Bialnçosunun bize gösteren bu hey'eti idarenin hüsniyetine kani değil idik.Hesabak dogru degildi.Bunu kabul edilmemesi lazım iken gayri kanunu reylerle iştimaa giren sanayi ve maadin bankası ekseniyeti bu sözleri işittirmeye mani oldu.Bizde mahkemeye müraccat etti.Henüz derdesti muhakemededir.
                 
                 O Bilançoda imzası bulanmayan idare hey'eti azasdında aziz beyin vwe hatta sofu zade ismail beyin pek acı hakikatları gösterir.raporları vardıki bunları biz defaatla okunmasının istediğimiz halde bize gösterilmemiştir.bu raporlarla bu serkis beyin pek ziyade sena ettiği ilim ve irfan ve ihtisas adamlarının şirkete neler yaptıgını göstwereceklerdi.Maafi biz bu raporlardan görmekle kalmayacagız.Kendimizin dahi bilmediğim,z birçok hakikatlar vardırBunu anlayacagız.
                 
                 Mebus beyler ne yamışlardır.Şirketi tasviye cehresi ve hatta daha karıştırılırsa iflas çehresi gösterilirken neler yapmışlardır.Ne gibi masraflars girmişlerdir.şirkete getirdikleri akraba ehibbası verdikleri bol maaşlar ve lüks hayattan ne kazanmışladır ve şirkete ne menfaat göstermişlerdir.Bnuları bilmke ve öğrenmek isteriz.Gecen iştimada mubes remzi beyin tatlı öszlerine inandık zannetmeyiniz.fakat istinat ettiği fırka ve hükümet kuvveti ve mebusluk sewfatıyla şirketin diktatorlugunu  yapan beyfendiye o zaman  içibnde galabe edebilecehgmiz meydan da olgunu için bir  uzlamşa tarzıyla sükuy ettik o sukutumuz bir tavız mukafılende idi.otaviz vaadiyle Bilançoyu tasfik ettik.Vaat ten rücu edilince bizde tasdikten rücu edeb,l,r bunu eşkalı vardır şekli kanunisini size arz edecegim.ve benimle yürümek sermayesini kurturmak istiyen arkadaşlar benimle beraber mahkemeye mahkemeye koşarlar ve bundan başka kaybedeceğimiz bir şey yoktur.sermayemizi yemek ve bankaya yedirtmem istemyenlere soracagız hesap arayacagız.
             
               
  Beyfendiler,
                   
                 Şirketlerin hey'eti idfarewleri bir tarafın memuru degildir.halbuki bizim şirkette görürsünüzki idare azaları bizim halk hissedarlarının aleyhine ve banka lehine bankanın vekili hassı gibi çalışmaktadırlar.ve bugune kadar her türlü mezahim ve muşkilatla yapılan,başarılan hazırlanan bir işi elimizden alarak bankaya tevdi edecekler ve istedikleri gibi idare derek menfaattar olacaklar.Halk ise verdikleri sermayenin ölümü ve cesedini başına alacaktır.
                 
                  Buna ne kanunsuzluk ve hatta ne vicdansızlıktır derim.
                   
                  Hayır biz buna razı olmayacagız.haklarımız araycagız ve aramanın yolunu bulacagız.
                   
                  Tasviye gösteren 929 ve 930 Bilançolarından 929 senesi Bialnçoları azadan müdür azaz bey tarafında tasdik ve imza edilmmeiş ve halk hissedarları tarafından mahkemeye müracat edilmiş henüz derdesti mahkeme oldugu gibi 930 senesi Bilançosuda tasdik edilmiş degildir.Çünkü 18mayıs 93m tarihinde iştimada sanayi ve maden bankası hilafı kanun reyler istimal etmiş ve bu reyleride 'daha ziyade şayanı eset olacak ' azabeylerle icraat ve efaline itiraz eylediklermiz memurlar istimal eylemştir.binaenaleyh bizin için ve kanun nazartında bilançolar musaddak degildir.mualleldir ve hesabatta birçok yanlışlıklar vardırki bunlardan şimdi hatırmıza tada ederek Bilanço
                     
                   
     Lira 
 

                         60,000     Hisseden borçlu olanların kanunen vermeye mecbur oldukları faiz
                         
50,000     Zirai borçluların kanunen vermeye mecbur olduıkları faiz,zarar
                        
 13,000     Çuval bedeli
                      
   27,000     Demir borular bedeli 
                                             Seneyi sabıktan devir olunan 1000 tok şekerin asgari 37 kruştan İzmir vwe Uşakta satıldgı halde 
                                             Satıldıgı halde Bilançoda maliyet fiyatından asağı 34kuruş gösrterilmesinde fiyat farkı olan 3er kuruştan yekun
                                              tutarı
                   
     88,000    Su yolu tesisatından imha edilen
                       
408,000 
                           
                  Bu rakamı ilave dilecek buyuk bir rakam vardır ki hakikattır.bliyorsunuz ki amortisman bedeleri hakkında her sene umumi iştimaalarda bugunki neticeyi görecek ve ahalinin mutazarrır olacagını düşünen zevat itiraz etmişler ve memleketimizde yeni olup emsali bulunmayan şeker fabirkalarının avrupa memlketlerinde kesreti vardır.Bilmediğüimiz iş ve hesapları ve fenleri oarada öğreniyoruz ve hatta dolgun maaşlarla mutehassıslar getiriyoruz.Bunların ihtisaslarından istifade ediyoruz.İşte bunları avrupadan aldıgımız Bilanço hesabatına da ve amortismanı da oradan alıp öğrenmemiz lazım iken bizim hayatıumızda kast eden idare hey 'eti azaları sermaymizin %10nu raddisende her sene bir amartisman çıkarmak suretiyle şirketmitinmzin tasviye ylunu bulmuşlar ve ahaliyi aradan çıkarmaya kalkışmışlardır.
                  Evet ahali kendileri muzürdir.Çünkü icraatlarını,yedikleriniğ yedirtdiklerine daima göz koyar ve  ses çıkarır.Fakat ben zannediyorsam milletin sermayesinden muteşşekil olan sanayi ve madin bankasının dahi sermayesi mevxcut kaldıkca bu şirketti ki muamelat yine milletin murakebe gözünden ve şikayet vasıtalarından uzak kalmaz.Şimdilik bittiabii bu hususta söz söylemye luzum yoktur.yalnız anlatmak istediğim.Şirkeytin husnu idare edilmemesi neticesi bir çok fuzuli masraflar ve israsflar oldugu noktasıdır.
                        
 
                  Bunlardan hatıra gelenlere sırasıyla arz edeyim:

                      
                  1-
Şirketin bidayeti teşekülünde zurraın pancar zer 'iyatındaki acemelikleri dikkate alınarak pancar zer'iyatına alıştırmnak için şirketin boynuna yüklenmöiş ziraat dairesi masrafı var idi.Şirket kar e gittiğ itakdfir bu teşkilitanın devamına maal olmadıgı halde bir muddet idamesi munasip görülebilirse de her sene zarardan zarara gecen ve sermayenin bugunku ölüm vaziyetini duyacagımız mukarrar oklan bir işletmede ziraart teşkilatına kaldırmka degil hatta fabrikayı busbutun kapamak bile şurekanın menfaatına iken ve menfaatı olmasa bile işlediği sekercilikten bir fayda temin etmeyen bir şirketin o işe devamı icap etmeyeceği hey'eti idarenin bu ciyeti anlayığp bilmesi ve bize bildirmesi icasp ederken böyle bir vaziyetten haberdar edilmediğimiz gibi ziraat mektapklerinde  muallimlik etmiş mutehassıs Fazıl bey gibi bir zat şirkete 2850lira maasla çalışırken 300lira maaşla arkadaşlarından bir mebus evledanı getirmeleri ve bu zatın maasından başka tefriş ve murakabe süsüle surada burada gezerek bir çok namlarla harcılahları ve her düşünde şirkete çektiği telgırafla kendisini en asağı 3 otomobil le istikbal için karşılanması ve muhasebede ki hesaba atıp tekkik edilirse gördüğü işle kıyas kabul etmeyecek bir ziraat masrafı acaba zararlı olna şirketimizin çekmesi muvafıkı vicdan ve kanunmudur.Acaba bu mufettişin şirkete geldiği tarihten itibaren ne gibi fevkalede bir hizmeti sebkat etmişdir ki bu serfıyati telafı edebilmissin.
                     
                  Meclisi idarew reyisi remzi bey efendi gecen iştimada mutahassısların şirket için pek kıymetlei işler yaparak ümit edilemeyecek zamanda buyuk bir ifstifada de de temin ettirebilecegini söylemesi acaba misalden çıkarak hakiki bir kalmele bu zatın yapğtıgı bir hizmeti gösterebilir mi.Ziraar mufetişinin yalnız sahsında degil yokarda söyledigim gibi esasen zurraın pancar ekimine bugdaydan fazla ünisiyet peyda etmesi ve bugday,arpa,tütün,afyon ve vesaiı mahsulu nasıl ki mutehassısn irşadına lüzüm kalmk sıızn almasını bilirse pancarı da ol veçhile hiçbir güna ve ikaz ve irşada luzum kalmaksızın yetişrtimeye ve şirkete teslim etmeye alışmış olması itibarıyla bu mufettişlik sarfıyatına nihayet verilmesi lazım iken mahsa adam kayırmak kasti ile şirketin yüzbinlirayı gösteren bir ziraat ve otomobil sarfıyatı yine bizim bu serrmyamişzi imhaya yardım  etmiştir ki biz bunu hey'eti idarenin mesuliyetinden aramamız ve tazmim ettirmekliğimiz büyük kanuni bir haktır.
                   

                  2 - Hey'eti İdare aleyhine açtığımız davada mevzu bahsolan Fabrika Müdürü namıyla getirilen Alman mütehassısı dedikleri Tıkaç namında bir şahsa verilen büyük maaş ve ikramiyeler ve harcirahlar da yine şirketin hiç bir menfaatini temin etmeyüp senei sa-bıkta daha az maaşla kullanılan Türk mütehassısı Fabrika Müdürü Azmi Bey Şirket Müdürü Aziz beylerle anlarla çalışan ve Iskododan mermucibi mukavele mes'uliyeti tahtında çalışan mutahassısın yaptıklarından fazla acaba ne gibi bir iş yapabilmiştir.
                  Remzi Beyefendi geçen içtimaada bu mütehassısın Avrupada birinci derecede olduğunu ve kendisi güçlükle bulunabildi-ği hususunda beyanatını icraatında görmek icap ederken yine zararla çalışan ve bu akibeti bulacağını evvelden beri hissetiğimiz şirke-timiz için her ne olursa olsun böyle senede  kırk elli bin lira yiyecek ve sermayemizin büyük bir kısmını telef edecek mütahassıs ancak işletme zamanına hasredilmesi de icap ederkenne gibi bir maksatla olduğu anlaşılmayan senelik mukavele yapılması her halde Kanunen fuzuli israftır ve Hey'eti İdarenin tahtı me'uliyetindedir.
                     
                 
 3- Yine şirketimizin bidayete teessüsünden beri ehlitwey ve dirayetine inzamam eden hüsnü ahlakıyla şirketin muameltı kalamiyesini idare eden Uşaklı Besim bey yüz lira maasla çalışırken ve hala da mumaileyhin bildiklerine muracat olundugu halde izmir de ticaret hasyatında iflas eden ve evvelce müracat ettiği halde ticaret odasından gelen cevsp üzwerine şirketimizde istihdamına caiz görülmeyen bir şahsın ikiyüz lira maasla bir seflik unvaunyla besim beyin yerine getirlimesi adam kayırmak ve yokurada söyledigim gibi akraba ve ehibbaya himzewt etmek kastı ile bizim zararımız ahizmet edildgi tamamen göz önündedir.
                   
                  Besim beyin yüzlira maasından başka bir masrafı yok iken yerine getirlien memuerun maas fazlası betraraf kendisi ve ailesinin ikametine şirketite ikametgah tahsis edilmesi her türlü ihtiyacatı temin olunması ve günde iki üçsefer şirketin en lğks otomobilyle gezintiler yapması dahi şirketi büyük bir masraf kapusudur.Hey'eti idaremiz azalarından ismail  beyin sözü ile de sabittir ki kilisle rasıh beye en lüks otomobil gelir de ben müdür vekaleti sıfatıyla sirkette daha asagı derece de otomobille mi giderim.İş te bu hesabat yekunuda bir teftis neticesinde tesbit edelebilirse yine bizim sermaymizi imha eden zaralardan biri oldugu tehahkuk eder.
               
   4- Murakıp raporunda dahi mevzu bahsolan huuk müsavirliği yani sahsımla alakadar olan bir işi de mevzu bahsetmek yine şirketin mu zaralarını meydana çıkarmak hususunda hizmet eder.Şubat üçyüz kırk tarihinde şirketin vekaletine tayin edildim.dokuzyüzotuz senesi kanuni evvelinde azledildim aradan gecen yedi sene zarfında huku musaviliriği ve şirketişn butun davalarını gördugume karşı altıbin lirayı tecavüz etmedigi halde gecen sene hazırlanmış ve belki hitam derecesine gelmiş işlerimi gördürmek için şirkette bir hukuk musaviliriği teşkilitı yapılmış yalınız maaş faslı olarak senevi beşbin lira bir masraf açılmıştır.Bu şirketin menfaatı için mahkemelerde meclisi idare aleyhine hissederlar sıfatıyla dava açtıgımızın bir intikamı olup sarfıtayında her halde yine mes'ul olmalırı ve bu teşkilata verilen mebaliyin kendilerinden tazmin ettirlimesi icap eden bir hesaptır.
                   
 
                  5-
Şirkete bu zamanda lazım olmayan bir çok fuuzli siparişler ve hatta ait olfugu subece luzum gösterilmesizin aılanın emtia ambarlara ithar edilmelirene mukabil bunlara verilen paralar bizim için faiziyle muhim bir yekun teşkil etmekte olup ancak tetkiki kuyudatla meydana çıkar ve meclisi idarenin mes'uliyetini icap ettirir.
                  
6- iki seneden beri sermyanen imhasının gösteren bilancolar meydanda iken şirkette tenis yerleri,bahceler,eglence yerleri yapmak için birçok memur,amele ve sikrketin kamyonları çalıştırılmış bu da mihim bier yekun teşkil eder.
                     
                 
 7- Bu meyanda yine bir ispirto teskilatı yapılmakta olup bunun zararı bize karı da sirketi bundan sonra istihlaf edecek muessese veya eşhasa ait olacagı nazara dikkatten dor tutulmamalıdır.
                     
                  Heyeti idarenin sahıslarına gelince:
               
                  Kati bir hesap ile söylemek ancak muhasebe kuyudunu gördukten sonra anlasılcak ise de üç mebusun mebusluk maasları daha sair sirketlerde mürakiplik,azalık gibi aldıkları ucretlerden fazla sikretimizden maas,harcıra,hakkı huzur ve sair namlarla alınan mebali buyuk bir yekun teşkil eder.Bunların herbiri kanunun kabul etmeycegi hey'eti umumiyenin kararı hilafında oldgu için tazmini icap eden bir hesaptır.
         
                  İşte benim bildiklerim yokrada tadak edilen hesabat her biri yekun teşkil edecek ve sermayemize bir kalem ilave decek zararlardaır ki bizi kanunen kabule mecburetimiz yoktur ve hey'eti idarenin tazmin etmesi icap eder.
                     
                  Bunlardan başka sanayi ve madil bankası ile buyuk bir hesabımız oldugunu işitiyoruz.
                     
                  Malumu alileridirki sanayi ve madin bankası hisseder oldugu gibi aynı zamanda sirketin buyuk bir alacaklısıdır ve sirketi hey'eti idare azalardan başka kendileri idare eder her türlü muamelatına mubayaatına karısır bu meyanda yüzbinlerce liralık hesaplar vardıklar sirketimizin kabulüne iktiram etmemişim istanbuldan kendi muesseselirde arzuları gibi yalınız işte sirketiniz hesabına su kadar lira sarf edilmiştir ve hesabınıza gecmiştir gibi bir emri kat'i ile zimmet kaydetmekte ve kendilerine karşı itiraz edecek bir amir bulunmadıgından derhal hesaba geçilmiş mebali kanun nazarında sirketimiz hesabına  kabul edilmiyecek sanayi  ve maden bankasının israfatıdır ki bunu aramak ve yekunden çıkarmak icap eder.
               
                  Avrupa seker fabreikaları hesaplarını,masraflarını aramağa luzum görmeyerek gözümüz önün de bizimle beraber faaliyete gecen aynı nispette bir siket ve bir seker fabrikası mevcuttur.O da alpullu seker fabrikasıdır.Ben idda ediyorum ki onlar her sene kazancla ve biz zararla ve onlar her sene bizden fazla seker yetirştirmekte oldukları halde yokurda tadak ettiğim müdür,mutehassıs,ziraart müfettişi,muaberat şefi,hukuk musaviliriği teşkilatı fuzulii mubayeat hesaplarında görülen rakamlar alpullu seker fabrikası hesabatında yazısını bile görmeyiz.bunlar kanuni israf ve zarar degilmidir.Tasviye kararını ekseriyet sermayeye sahip alacaklı sanayi ve muadin bankası karar verse bile bu kara herhalde turkukanuniyeden gececek ve bizim idaalarımız tetkik edilecek ve sirketimizin zararına yürüyenlerin mes'uluyeti tahakkuk ederse tazmini ceyetine gidlecek sanayi ve muadin bankası tarafından intab edilen bu hey'eti azaları meb'es beyleri zararlartınıda sanayi ve muadin bankasının tazmin etmesi icap eder .Ve sirketimizde tasviye halinden kurtulur.ve zaten de yokardaki hesabat sirketin tasviye hali olmadıgını gösterir. 
                       
                   Bunlardan başk daha ziyade nazara alınacak bir keyfiyet vardır:malumu alileri her yeni muessese ve hatta en ufak bir sahsi bir tesebbüsün ilk zamanlarında kazanç yerine zararla yürünür ve ati için bir temel atmak zumiyle ilk yapılan masraf ve zararlar ati de gelecek bir avansıdır.Şekercilik ve pancacılık gibi memlketimizde kamilen yeni bir haya açan bu tesebbüsler bir sene i beş sene, on sene zara olsa da yapılan zararların zürraü pancar ekmegi alıştırmak turkleri seker çıkarmağa öğretmek ve fabrika levazımını tedarikte buyuk parlar sarf etmek ilk senelerin getircegi hasılatın,temettüün karşılayamacgı bir yekun oldugu gib belki sermayelerinde kökünden imha ederse de sonunda getirecegi azim,menfaatler eski zararları kamilen ödedikten başka kar da temin edecegini bilmemek cehaletin en büyüğüdür.
                   Evet bugune kadar bizim şirketimizin işlettiği seker fabrikası çok zararlar yapmıştır.Sermayemizi ifna etmiştir.De kabul edelim.Fakat zurra pancarı kndi başına tehalükle etmeğe başlamış zahirinen menfaat temin etmedi böyle bir zamanda umumiyet itibariyle pancar ekmek muracaatları çoğalmış ve hatta avanssız ve masrafsız pancar yetiştirmeye alıştırılmıştır oldugu ve fabrikanın pancar işletmesinde bugune kadar cektiği su sıkıntıları bir çok masraflar yapılmak suretiyle islah edilmiş ve az masrafla çok iş görülmek ve kazanç temin etmke devresi açılmış iken ahali hissederlarını aleyhine ve sermyelerini ifna etmke kasnı ile şirketi tasfiyeye süreklemek ve tasviye ettikten sonra hazır bir müessesiyi her hangi birini eline tevdi etmek ati de gelecek buyuk menfaati bir güna zarar ver menfaat cekmiyerek başkasına devretmek demektir.bunu  herhangi bir kanun veya akli selim kabul eder.bilhassa kampanya ilşlemesine bir ay kaldıgı ve bugune kadar yapğılan masarıfat bizim sermayelerimizle telefi edildiği halde bu kampnaya da elde edilcek şekerin karları dahili hesap edilmeden tasviyeye karar verilmesi büsbütün kanunsuzdur ve bizim çin acınacak vaziyetler ihtas eden bir harekettir.bir sukut etmeyecegiz.yalınız başımıza hakkımızı armaya kosacagız.burada sanayi ve maden bankası bizi ekseriyeti ile mahlup ederse biz fert olsada kanuna muracatla hak arayacagız.bunlara lüzum kalmadan bu yazılarmızla alakadar olacak bir merci bulursak anlardan istimdak edecegiz.
                       
                   Bu güne kadar yazılan sikayetlerden iktisat vekaletini uyandırmak ve hakkı aramak gibi bir yola sevke muaffak olamadıgımız bize meyusiyet ve nedise vermemelidir.Biz iddaalarmızı şirketin muameletıyla ispat edecegimzde idaa ediyoruz.iktisat vekaleti mebus beylerin şifai sözlerine kanaat edeek şirketin muameletinı,iç yüzünü gördürmek için bir hey'eti teftişiye göndermeyor.Fakat  mahkemeler böyle degildir.Her halde kanun süzgecinden gecen hesaplar mühim degildir.Ve bir hakkı ishar eder.Biz bu yolardan giderken yokarda tadak edilen sarfiyat ve israfata yine devam etmek için  bir karar iktihas edilmesine de musırran talap edelim.ve bir gün evvel sarfiyattan tenkihat ve tenzilat yapılmasını istiyelim.bu hakkımzdır.ve ati için menfaatimizdir.
                       
                   Zararla çalışan sirketler,muesseseler her tülür lüks hayata nihayet veriken hukumeti cumhuriyemiz bile butcesini varidatına göre yaparak bir çok masraflardan tenzilat yaparken ve bazı sirketler zararda gittiğni anlayınca sarfiyat teskilatını kaldırıken bizim sirkette her işin yenilenmesi her meurun degiştirilmesi eskisine nispetle iki misli bir masrafl yapıldıgı kuyudatla sabittir.Eski hey'eti idarenin beş senede almadıkları yapmadıkları masrafları şimdiki heyeti idarenin azaları olan mebus beyler adadinin azlıgına ragmen bir sene almaktadır.Hamiyet ve vatan perverlik bir nişaneside göstermek suretilye sermyalerini,ellerinde ki esyalarını,boyunlarındaki altınlarını altlarındaki yataklarını satmak suretiyle sirket sermayesini temin eden hissederların önüne en ziyade zarar gören Uşak halkı ve hatta o halk kitlesinden en fakir ve zayif kısmı görülürken böyle yok yere yanlış hesap ve keyfi israfatla sermayelerinin imha edilmesi vicdanı ve kanuni bir hareket olamaz
                    
Hulasa:
               
                    Biz bu tasviye talebini şimdilik bizim için kurulmuş bir suikastı kendi reylermizle ve imzalarımızla kabul edersek intihar etmiş demek olacagımızdan hey'eti idaremizin aleyhimize çalışarak öne sürdüğü su tasviye talebni kemali siddetle reddederim ve aleyhlerine dava açmak için mahkemyi aidesine muracaat etmeyi en birinci hak olarak kabul etmemiz ve ol veçhile bu iştimada imza etmekliyimiz icap eder.şirketin bugunki ekseriyeti karsısında bir faide temin edemessek bile yeni sirket teskil edecek millet taslarımızın bizim aldıgımız dersten mütenebbih olmaları için tarihi bir keyfiyet olur iddasını sert ve butun serit arkadaşlarıma bugun ki vaziyetten hasıl olan teeslr lerimi arz ederken hürmetlerimi de ilave ederim efendim.


           
                                                                                                                                                               15. Kr pul
                                                        Şahsi fikirlere iştirakim yoktur                                                             6.8.931  

                                                                       Avukat-Hami                                                                               Avukat

                        Orjinali  Arşivimdedir.