12599

Şeker Fabrikası - 1927 - 2

          * 

                   10. Teşrinievvel . 1927  ( Ekim )  Pazar Günü  Yapılan
                         Fevkalade Genel Kurul Toplantısı
  
               Uşak Terakıi Ziraat Türk Anonim Şirketinin fevkalade Hey'eti Umumiye İctimaı Teşrin-i  Evvel Otuzuncu Pazar günü saar dörtte Şirket Meclisi İdare Reisi Abdullah Hüsrev Beyin Riyasetinde ve Hükümet namına komser olarak Ticaret Vekaletinden izam kılınmış olan Vekalet Müsteşarı Şakir Bey Huzurlarıyla akdedilmiştir. 

                Komser tarafından ilanat-ı Kanuniyenin müddet-i muayenesi zarfında icra edildiği ledel-tetkik anlaşılarak dört yüz kırk dört bin dokuz yüz sekiz hisseye müştemil eden hissedaranın duhulüyle varakası alınarak hazır bulundukları da bu babdaki evrakın tetkikinden anlaşılarak celsenin küşad olunabileceği makam-ı riyasete tefhim edilmiştir.Evvel emirde en ziyade rey sahibi olan Sanayi ve Maadin Bankası Müdürü Hayrettin Bey ve diğeri Maliye Vekaletini temsilen hazır bulunan Lütfi Bey intihap edilmişler ve vazife-i kitabiyeyi ifa için hissedarandan Enver Bey intihap kılınmıştır.

             
  Komser Bey teyzid-i sermayeye ait ruznamedeki birinci maddenin müzakere edilebilmesi için sermaye-i şirketin dörtte üçününn mevcut olması lazım gelip halbuki mevcut hissedaran bu sayıyı doldurmadığından tehire lüzum olduğunu söyledi. Hey'eti Umumiyece bir müddet tehiri kabul edildi.

                Sanayi ve Maaden Bankası tarafından tadili teklif edilen birinci maddenin aslı ve şekl-i muadili okundu

                 Denizli hissedaranından bir zat : Şekli aslısındaki mahzurun biraz daha açık söylenilmesini teklif etti.

                 Hissedarandan Hayrettin Bey : Şirket, teşkilinde pek vasih maksadı ihtiva etmek üzere teşkil etmiş. Bir istikraz akdetmek istediğimiz zaman Bankalar sizin maksad-ı teşekkülünüz başkadır, ziraat iktisadi değildir. Mütenevviye işlerle uğraşıyorsunuz . Bunun için muayyen bir gaye hakkında kayıt ve nizamnameniz olmadıkça istikraz yapamayız dediler. Binaenalyh bundan sonra müessesenin yalnız şeker ve buna ait muamelatla iştigalini düşünerek teklif ettik.

                 Denizli hissedaranından bir zat : Bu mahsur bu suretle varittir dedi.

                 Denizli'den diğer bir zat : Bu maddenin tadilini teklif eden zat kimdir. Ve teklif şeraitini haizmidir.?

                 Meclis-i İdare Reisi : Sanayi ve Maaden Bankasıdır ve ruznamede vardır. şerait-i teklife haizdir.

                 Hayrettin Bey : Banka bu teklifi yaptığı zaman şerait-i lazımeye haiz bulunuyordu. Bu ciheti hey'eti İdare tetkik etmiştir.

                 Denizli'den diğer bir zat : Acaba Banka hala o şeraite haizmidir.? yoksa elinden hisse senedatını çıkarmışmıdır.

                 Selahattin Bey : Bu tetkik edilmiştir. kifayet-i mezkureye karar verilerek teklifin reye konulmasını talep ederim.

                 Ahmet Remzi Bey : Her arkadaş Kanuni bir mütalaa yapar ve münakaşa edebilir. Meclis-i İdarenin kabul ettiği ve ruznamaye koyduğu mevat meclis-i İdarenin teklifi mahiyetindedir.

                 Abdullah Hüsrev Bey : Kifayeti müzakere teklif ve takriri vardır.

                 Hakkı Bey : Biz de söyleyelim. Banka tarafından bazı mevadın tadili teklif ve Meclis-i İdarece kabul edilmiş, tabi bunu o zaman tetkik etmiştir. Fakat bundan sonra Banka elindeki hisse senedatının kısm-ı azamisini elinden çıkararak şerait-i Kanuniyeyi kaybetmiş ve tadil hakkından vazgeçmiş demektir. Şimdi bunun tetkiki Heyet-i İdarenin değil Hey'eti Umumiyenin hakkıdır. Kanun-u ticarette madde tadilini teklif eden hissedar bu husustaki müzakereye ve reye iştirak edemez diyor. Banka hissesini devretmekle tadil teklifi hakkını kaybetmiştir. Bu tadil teklifinin müzakere edilmesi lazımdır.

                 Ahmet Remzi Bey : Banka teklifini yaptıktan sonra ahere devretmekle hakkını kaybetmez, Bunu evvelce Meclis-i İdare kabul etmiş ve ruznameye koymuştur. Buraya bunun müzakeresi için toplanılan maksattan ihra " eksiltme, azalma " ve kelime üzerinde oynamayalım. Bunun tetkik ve müzakeresi lazımdır. Bankanın bu hususta rey verip vermemesi başka meseledir. Bu teklif şirketin menfaatinedir. Yalnız söz söylerken yekdiğerimizi asabileştirmeyelim.

                 Hakkı Bey : Banka bir madde değil beş maddenin tadilini teklif ediyor.

                 Denizli'den Bir Zat :  Maddenin tadili teklifinin müzakeresi ancak celsenin küşadı anında bir hadise vardır. Banka müzakere yapılmazdan evvel seni ahere devretmekle acaba tadil teklifi hakkını da devretmiş olmuyormu ? Her hangi bir teklif sahibi teklifinden sonra da bu talebinde mu'sır olur veya ahere devreder. Devretmiş ise o hisseleri alan zatın teklif etmesi lazımdır.

                 Komser Bey : Bu mevadın müzakeresi ruznameye girmiştir. Müzakere edilmesi lazımdır, münakaşa edilecek bir şey yoktur, dedi . Müzakere kabul edildi.

                 Denizli'den Bir Zat : Banka tadil teklifinde müesseses-i  İktisadiye teşkili kaydı kaldırılıyor. Bu kayıt şimdilik kabil-i tatbik değildir. İleride tatbik edilmesi ihtimali vardır. Bu kayıt kaldırılmamalıdır. Ancak ileride sermaye genişlerse müessese-i iktisadiye teşkil edebilir, katıt da bulunmalıdır.

                Ahmet Remzi Bey : Fabrikanın sermayesi azdır. Şirket şeker işi ve bunlara ait işlerle uğraşmalıdır. Şimdi sermayemiz vardır. Sermayemiz genişlerse o zaman her şeyi yaparız. Onun için çerçeveyi daraltmak lazımdır. Şirketin başka işlerle uğraşmaga tahammülü yoktur.

                Abdullah Hüsrev Bey : İtiraz eden yoksa niçin rey-i hafi " Gizli Oylama " ile yapalım. 

               
  Ahmet Remzi Bey: Vakit zayi etmeyelim muhalif olan varsa o zaman yapalım değilse rey-i hafiye lüzum yoktur.

                 Reye vazh olunarak tadil teklifi aynen ekseriyetle kabul edildi.

                İkinci maddenin tadil ve şekl-i aslisi okundu. Aynen ve müttefiken tadil kabul edildi.

                Beşinci Maddeye Gelince : 

                 Hakkı Bey : Nisab-ı ekseriyet sermaye tadilinde arayız fakat bu maddenin Skoda'ya müteallik kısmının müzakeresi için nisab-ı ekseriyet vardır. Müzakeresi lazımdır. Sermaye tezyidi hakkındaki fıkra müzakeresinin tehiri ile diğer fikranın müzakeresini talep eden beşinci maddenin aslı ve tadil şekli okundu.

                 Hakkı Bey :  Bendeniz sermayenin tezyidi hakkındaki teklifiyle alakadar değilim ben murakıp sıfatıyla bu maddenin bazı husumette muğlak ve teşevvüş mucip olduğunu düşünerek bir tadil teklifi yaptım ve ruznameye girmiştir. Bendeniz umur ve muame-latın selametle tedviri için bu teklifi ettim. Bunun müzakeresi lazımdır.

                 Ahmet Remzi Bey : Maddenin müzakeresi tehir edildiği halde bu tadil teklifinin de tehiri lazımdır. Hakkı Beyin bu talebini dokuzuncu madde ile alakadar olduğundan o zaman yapılmasını rica ederim.

                  Komser Bey : Vekalete gelen ruznamede böyle bir teklif metni yoktur. 

                  Hakkı Bey : Gazetelerle ilan edilmiştir. 

                  Abdullah Hüsrev Bey : İlan edilen teklif metni değildir. 

                  Hakkı Bey : Teklifim budur ve metin bundan ibarettir. Heyet-i Umumiye ona lazım gelen şekli verir. 

                  Komser Şakir Bey : Bu metin olarak kabul edilemez. Müzakere olunamaz.

                  Ahmet Remzi Bey : Beşinci madde müzakere edilmeyeceğinden bunun da müzakeresine lüzum yoktur. O maddenin müzakeresinde münakaşa edilebileceği gibi dokuzuncu maddenin müzakeresinde de münakaşa edilebilir. Tehiri kabul edildi.

                   Dokuzuncu Maddenin aslı ve şekl-i tadili okundu 

                   Denizli'den Bir Zat : Sanayi ve Maden bankasının azasının tezyidine neden lüzum görülmüştür. ? 

                    Ahmet Remzi Bey : Banka azalarının meclis-i idarede noksan olmasından kendisini zayıf buldu. Bu itibarla fazla hisseyede de malik olduğu halde böyle noksan azası bulunması caiz görülmedi. Mademki benim sermayem fazladır buradaki azalarım da fazla olmalıdır, diye böyle bir teklif yapıldı. Bankanın emniyetini celb için bunun kabulü lazımdır. Bundan tevhiş " Ürkme - Çekinme " etmemeliyiz. Diğer Memleket azalarının hakk-ı murakabesi olduğu tabiidir. 

                    Denizli'den Bir Zat : Halkın, Bankanın, Skoda'nın sermayeleri miktarı nedir.?
                   
                    Ahmet Remzi Bey : Bankanın verdiği para bir buçuk milyon lirayı mütecavizdir. Gerçi banka bunun bir kısmını faizle vermiştir. Fakat nede olsa itimat ettiği bir heyetin bulunduğu müesseseye muavenet edebilir. Bu Hükümetçe kabul edilmiş bir tekliftir.

                     Hissedarlardan Bir Zat : Banka faiz alıyor.

                     Ahmet Remzi Bey : Faiz meselesi bununla alakadar değildir.

                     İbrahim Bey : Banka evvelce bu şekilde kabul etmiştir. Tekrar iki aza ilavesini doğru bulmuyorum. Bu teklifi Memlekette su-itesir yapar.

                     Hakkı Bey : Şirketin teşkilinde Banka mevzu-bahis değildi. Halk bu şirketi tesis etti. Hükümete müracaat etti. Hükümet hüsnü surette karşıladı ve Meclis-imaliyeden şirkete sermaye verilmesine karar aldı. 360.000.- lira  idi. Bunu da Sanayi ve Maadin Bankasına havale etti. Bankada şirketin Skoda ile yapacağı mukaveleye kefalet etti. Her iki taraf çalıştı. Çünki bu miktar para ile bu iş yapılamazdı. Banka işte bu suretle muavenet etti ve şirkete dahil oldu. Bankanın bu muavenetinden dolayı Heyet-i Umumiye kendisine mümessillik hakkı verdi . Hatta bazı menfaatte temin etti. Şirketin son derece paraca müşkül vaziyetinde Banka Şirketi tazzik ederek bu müessese-i maliye gibi yüzde on beş faiz hakkında da teminat aldı. Kendilerinin hissedar olmalarına nazaran heyet-i idarece üç azınlık haklarını kabul etti. Şimdi Banka dain "Borç veren " sıfatıyle bütün bu temin ettiği menfaatlere rağmen meclis-i idareye de hakim olmak istiyor. Banka kendi menfaatini düşünerek bunu yapmak istiyor. Şirketin devam ve bekası onu alakadar etmiyor. O paranın teminini düşünüyor. Bu nokta kabul edilirse bir daha bunun istirdadı " Geri Alınması " kabil drğildir.  

                     Denizli'den Rağıp Bey : Şİrketin dermayesi 1.200.000.- liradır. Bunun sahipleri kimlerse bunlardan meclis-i İdare azası intahap edilir. Hakkı Bey buyurdukları gibi Hükümetin müzahareti ile "yardımıyla " yapılan bu işe yine halk başarmıştır. Banka kredi parasının teminini düşünüyor. Acaba halkın parası nasıl teminat altına alınacak. Böyle ise halktan hissedar olanlara da faiz verilmeli degilmi? Çünkü Banka alıyor. Banka istikraz sureti ile verdiği para için de menfaat teminine ve aza intihabına kalkmamalıdır. Eski şekilde hüsnü idare edilmelidir.

                     Denizli'den diğer bir zat : Vakit geçmiştir. Devam-ı müzakerenin yarına talikini rica ederim. Bilahere teklifini geri aldı.

                     Hayrettin Bey : Banka mümessili sıfatıyla derim ki : Hakkı Beyin tarihçesini dinledik. Banka buraya para ikrazına başladıktan sonra aralarında bir mukavele vardır. Fabrikayı faaliyete geçirmek için banka selas-ı sermayeye " Sermayenin üçte birine " iştirak etmiş idi. Ayni zamanda şirket ile bir itilafname akdedilmiş idi. Binaenaleyh Banka parasını temin etmek ve şirketi teali ettirmek için mesul bir vaziyette bulunması lazımdır. Bunun için Bankanın kendi hakimiyeti lazımdır, dedi.

                     Denizli  Hissadaranından Refik Bey : Bankanın mutalibi kısmen muhaktır " Mantıklıdır " Fakat acaba diğer hissedarların menfaati temin edilmiş midir.? Bunun temini mümkünse banka bütün azalıkları eli,ne alsın dedi                      
                     Hayrettin Bey : Banka dain ve hissedar kaldığı müddetçe kaydı konulmak suretiyle maddenin kabulü talep edildi.

                     Denizli Hissedaranından Seyit Bey : Masemki Banka verdiği paraları tehlikeden kurtarmak için hakimiyet istiyorfakat diğer hissedaran da bu tehlikeden korkuyor binaenaleyh arada tenasüt lazımdır. Bu para kabul olunmuş olsa bile banka yine muvafık olamayacaktır, zannediyorum. Kabul edilmediği takdirde banka lazım gelen parayı vermeyeceği anlaşılıyor. İki nokta-i nazarı temin ve tevzin etmek lazımdır. Binaenaleyh madde tadil veya ret edilmeksizin bir izhar heyeti reisi tayin edilmesini talep ediyorum, dedi.

                     Murakıp Selehattin Bey : Bu gün Bankanın tadil teklifi kabul edilirse bu banka için bir hakk-ı muhtesip olamaz dedi. 

                     Hisedarandan Haşim Tekin Bey : Bankanın şirkette alakası kalmadığı takdirde azalık yine üçü inebilir diye madde takyit " Şarta bağlansın, kayıt altına alınsın " edilsin . Bu suretle endişe izale olunur, dedi.

                     Hakkı Bey : Temin edilen bu hakkın iptali için heyet-i umumiyenin kararları kafi geliyor. Binaenaleyh hakkı olan kimsenin veya heyetin muvafakatı lazımdır, diye Kanunda bir fıkra vardır. Bunun için bankaya verilecek azalık tabiatıyla bu hakk-ı muhtesip olur. Burada faiz ve emhal-i  " Müddetler - Zamanlar " duyun meselesinde bankanın nokta-i nazarını anlamak istiyoruz, dedi.

                     Hayrettin Bey : Bu paranın yani şirketin borçlarının vaktiyle veremiyeceği anlaşılıyor. Binaenaleyh banka tabiatıyle emhal edecektir. Banka bunun  için hüsnü idare arıyor. Binaenaleyh maddenin kabulünü talep ederim. Banka, şirket umurunu eline alırsa belki faiz  % 9 za indirilmekle bir çare düşünür, dedi.

                     Azadan Remzi Bey : İş bu tek fabrikanın tarz-ı tesisi meselesine ait izahtan sonra bankanın sermayesi Hükümetin sermayesi demektir. Bunun için Hükümet mesul bir heyet istiyor. Ekseriyet-i sermaye her zaman hakim olur. Bu bir Kanun-u tabidir. Binaenaleyh banka ekseriyeti her halde alacaktır. Çünkü Bankanın hissesi çoktur.İstikraz bir şekil meselesidir. Binaenaleyh vahdet-i idare tesis edilmelidir. İktisadi meselede vahdet-i idare hakimiyetle, ekseriyetle tesis eder. Alpullu Fabrikasının muvafık olması vahdet-i idareden ileri gelmiştir.  Hakk-ı muhtesip meselesine gelince : Bankanın şimdilik beş azaya malik olması sermaye ve hisse kalmadığı zaman kendisine bir kakk-ı muhtesip temin etmez. Madde-i Kanunide buna amirdir., dedi.

                     Denizli Hissedaranından Rağıp Bey : Hisse senedatın tezyid suretiyle masrafı azalmış olur. Mümkünse tezyid-i sermaye yapılmasına karar verilsin, dedi.

                     Remzi Bey : Tezyit-i sermaya aslen kabil değildir. Çünkü nisab-ı ekser yoktur. Halktan sermaye toplamak da şirketin böyle keşmekeş bir halde devamı müddetince kabil değildir, dedi.

                     Dokuzuncu maddenin kabul veya adem-i kabulü reye kondu. Müttefikan kabul edildi.

                     Hissedarandan Asım Efendi tarafından meclis-i idareye tayin edilen hazur azanın muadil nizamname mucibince mi yoksa bu muadil nizamname alel-usul teşmil ve ilan ile kesb-i meriyet edinceye kadar sabık şekilde mi intihap edileceğinin taht-ı karara alınmasını talep etti.

                     Leh ve aleyhte beyenatta bulunduktan sonra şekl-i muadil üzere meclis-i idare azalarının intihap edilmesi ve bunların tescil ve tastik muamelesinden sonra işe başlamaları lazım geleceği hususuna karar verildi. Meclis-i idare tarfından mukaddema intihap edilmiş olan Osman Zeki ve Ahmet Remzi Beylerintastik veya adem-i tastik memuriyetleri reye kondu. İttifakla kabul edildi.

                     Skoda tarafından mukaddema meclis-i idare azası bulunan doktor Vonderank'ın yerine arena edilen Hasan Hilmi Beyin ve Sanayi Maden Bankasından Abdullah Hüsrev Beyin yerine ibkaen yine mümaileyhenin   " adı geçenlerin " rey-i hafi ile meclis-i idare azalıklarına intihaplarının ve diğer hissedaran azası meyanında Köle Zade Süleyman ve Hacımlı Mütevelli Zade Mehmet Beylerin tebdillerine rey-i hafi ile karar verilerek yerlerine içra kılınan intihapça bila-ittifak Selahattin Nevzat ve İhsan Rafet Beylerin intihaplarına müttefikan karar verildi. Bade " Sonra " murakıp tayinine karar verildi.

                      Hissedarandan Enver Bey : Murakıplar geçen sene dört olarak intihap edilmiş idi. Bunun bu sabık ipkası tasvip buyurulsun, dedi.

                      Remzi Bey : Murakıpların iki olmasını esbab-ı mucibe ve madellasıyla " Her Yönüyle " ifade eyledi. Ekseriyetle iki murakıp tayini kabul edildi.

                      Murakıp olarak İrfan Rıza Beyle Hacı Kabak Zade Hakkı Beyin intihaplarına ekseriyetle karar verildi.  10 Teşrin-i evvel  1927.

               
                      En Ziyade Reye sahip olan                      Maliye Vekaleti Namına....                                          Reis : Abdullah Hüsrev                              
                                                 
               
                      Katip Enver                                                 Sanayi ve Maden Bankası namına Hayrettin                 Hükümet Komsri

   
                              

                    Orjinali Arşivimdedir. 

 
                                   ------------------------     *      ----------------------









 
 
Uşak Terakki-i Ziraat Türk Anonim Şirketi Heyet-i Umumiye 22 Eylül 1927 Tarihine Müsadef Perşembe Günü Uşak’ta Akd-i İçtima Etti
 
En ziyade hisseyi temsil eden Sanayi ve Maden Bankası namına Hayrettin Bey efendi arane edilen hukuk müşaviri Halil Fevzi Beyle Maliye Memuru Mehmet Efendinin rey toplamak üzere olmalarına ve mumaileyhle meclis reisi Abdullah Hüsrev Beyin tensibiyle katib-i adli Asım Efendinin de katip olarak bulunması takarrür etmiştir.
                Mevcut aza tetkik edilerek bil-netice 48.929 hissedar mevcut olmasına nazaren nisab-ı içtima mevcut olduğu anlaşılmış ve müzakereye başlanmıştır.
                Ruznamenin üçüncü maddesinin müzakeresi Ticaret Vekaletinden ba-telgraf vuku bulan işar üzerine Ticaret Kanunun 289. Maddesi mucibince ilan muamelesi ikmaletin icra edilmek üzere ikinci ve fevkalade heyet-i umumiyeye temlik edildi. Meclis-i idare ve murakıb raporu okundu. Bilanço okundu. Raporlar ve bilanço hakkında söz isteyenler makam-ı riyasete soruldu:
                Hissedarandan Haşim Tekin Bey: Murakıblar Kanunun tarifi vechiyle birleşmemişlerdir. Heyet-i Umumiyeden mensup Murakıplar Kanunun çizdiği hudut vechiyle pervasız olarak icra istememişlerdir. Kanun murakıpların maddi alaka ile merbutiyetlerini selb (yasaklama) etmiştir. Murakıplar hisse senedatı bayilikleri ve pancar teftişi gibi işlere girişmişler ve bu suretle murakıplıktan tabiyeten müstafini kalmışlardır. Bu endişe karşısında bilançonun tamamı-ı muvaffakiyeti meçhuldur. Binaenaleyh murakıpların murakabe vazifeleri hala bakımı derece-i ta’meldir (vazifeleri geçersizdir). Bunun yeniden bir murakabe heyetine tevdiini talep ederim.
                Hissedarandan Katip Hakkı Efendi: Meclis-i idarece şirketin meban-i hususiyesi bankaya terhin edilmiştir. Bu mektum (Gizli) geçiliyor. Bunun tevzihini (izahını) talep ederim, dedi.
                Murakıp Hakkı Bey: Haşim Tekin Beye cevap olarak, sözlerinde iki nokta vardır. Birisi Zeki Bey ile beni tenkid diğeri banka murakıplarının bunu nazara almadıklarından vazifelerini yapamamalarıdır, diyorlar. Bilançonun doğru olduğunu söylüyorlar. Hâlbuki banka murakıpları da bilançoyu kabul ettikleri bedihidir (Açıktır). Binaenaleyh hesabatta teşevvüşü (bulanıklık) mucip olan bir şey yoktur. Hisse satmak meselesine gelince: Bu heyet-i idare kararıyla olmuştur. Buna tabiaten pek çok kimseler hisse satmış ve menafi temin etmiştir. Ve burada pancar ziraatı meselesi var. Pancarın temini her halde lazımdır. Bu nokta-i nazardan murakıplar vazifesini yapmıştırlar. Hisse senedi satma şirketin resmi memuriyeti değildir, dedi.
                Haşim Tekin Bey cevaben: Ben edindiğim endişeyi beyan ettim. Banka murakıplarını teşevvüşte alakadar addetmemiştim şirketin hisse senedatını satmak şirketin menafi’ne hizmet etmektir. Ve pancar ziraiyetini teşvik etmek herkesin vazifesidir. Ancak bunu murakıplar yapamaz, çünkü bu da bir nevi memuriyettir. Şahıs meselesi değildir. Zikrettiğim esbab-ı kanuni de bu babda komiser beyden tenvir edilmesini rica ederim, dedi.
                Hissedarandan Hüsnü Bey: Resmi bir makama sordum, murakıpların şirket hisse senedatını satmaları caiz değildir. Çünkü bu husus murakıpların bi-taraflığına mucibtir diye cevap aldım, dedi.
                Murakıp Hakkı Bey: Murakıpların hisse satması murakıpların vazifesine mani olmamış mıdır? Olmamıştır, dediler.
                Haşim Tekin Bey: Mesele bir tarafın üzerine mesuliyet atmak değildir. Murakıplar memur olamaz diye kanun söylüyor. İki gruba ayrılan murakıplar arasındaki görüş ihtilafı olabilir. Ben kanaatimi söylüyorum, dedi.
                Denizli hissederandan bir zat: Hayrettin ve Selahattin Beyler kuyudatın muvafık olduğunu söylüyorlar. Diğer murakıplar da bunu ifade ediyorlar. Binaenaleyh ortada bir şey yok, dedi.
                Murakıp Hayrettin Bey: Şirketi mütemeddid defalar teftiş ettik. Raporumuzun ayrı olması hep beraber birleşmediğimizden ve bazı nokta-i nazar ihtilafından ibarettir. Zeki ve Hakkı Beyler muamelatı çok iyi buluyorlar. Biz o kadar iyi bulmuyoruz. Muhasebat itibariyle şirketin hesabatında teveşşüş mevcut değildir. Diğer murakıpların hisse satışıyla iştigalleri hususu bahislerini vekil beye sordum. Ticaret Kanununda murakıplar memur olamaz diyor. Memuriyet her hangi alakan hesabiyesi olmak demektir. Maheza arzu edildiği takdirde başka bir murakabe heyeti tayin edilebilir. Maheza banka nokta-i nazarında böyle bir teveşşüş ve suiistimal yoktur, dediler.
                Hissederandan Avukat Nuri Bey: Satılan hisselerden henüz tahsil edilemeyenlerin hakk-ı istifa-ı verilmiştir. Murakıpların bunu görmesi lazım gelirdi, dedi.
                Hayrettin Bey: Tetkik ettiğimiz hesabat bu senenin değil geçen senenin hesabatıdır. Binaenaleyh böyle bir şey varsa gelecek içtima senesine aittir, dedi.
                Haşim Tekin Bey: Denizli hissedarı kardeşimiz iki murakıp grubunun aynı ifadede bulunduklarını söylüyorlar. Hayrettin Bey raporunda sarfiyatı kabul etmek mecburiyeti hasıl olmuştur, diyorlar. Bunların çokluğundan dolayı tetkiki kabil değildir, diyorlar. Bu şüpheli bir vaziyettir. Bunları ale-l-ıtlak (genel olarak) kabul etmek muvafık değildir.
                Hissedarandan Enver Bey: Haşim Tekin Beyin sözünü tasdik ediyorum, inşaatta bir takım suiistimal olduğu anlaşılıyor, binaenaleyh hesabatın tetkiki için bir komisyon tayinini talep ederim, dedi.
                Murakıp Zeki Bey: Meclis-i idareyi takdir etmemekliğimiz şu koca müesseseyi meydana getirdiğinden ileri gelmiştir. Binaenaleyh hesabatta fevkalade intizam olduğunu söylüyoruz, dedi.
                Enver Bey: O halde zeki Bey bizim nokta-ı nazarımızı kabul ediyor, dedi.
                Hissedarandan Hilmi Bey: Murakıplar te’mit (tahmin) sevkiyle vazife-i murakabelerini ifa edemezler, Haşim Tekin Beyin nokta-ı nazarına iştirak ediyorum, bir de suiistimal olduğunu söylüyorlar, ben bu kanaatte değilim fakat bunun tetkiki lazımdır, dedi.
                Murakıp Selahattin Nevzat Bey: Murakıplar vazifelerini tetkik etmişler ve hesabat muntazam şekilde tutulmamış demişlerdir. Bu şirkette suiistimal mevcuttur demek değildir. Binaenaleyh bunun hakkıyla murakabesi hesabatın deftere geçmesiyle kaimdir. Heyet-i umumiye bu tetkikatı kâfi bulmuyorsa yeniden tetkik edilmek lazımdır, dedi.
                Reis Bey: Müzakere kâfi olduğunu reye konulmasını teklif etti.
                Haşim Tekin Bey: Bu husus murakıpların şahsına aittir. Binaenaleyh rey istimal edememeleri lazımdır, dedi.
                Reis Bey: Eğer bu hususta ittifak varsa reye konulmasın, dediler.
                Azadan Remzi Bey: Murakıpların raporunu şüpheli görmek meclis-i idarenin hesabatını tetkik istemiş demektir. Bendeniz Melis-i idarenin sonradan iltihak etmiş bir azasıyım. Belki iyice tetkik edilmemiştir. Fakat suiistimale şahit değilim. Mehaza (öte yandan) meclis-i idarenin reye iştirak etmesi muvafık değildir, dedi.
                Murakıp Selahattin Bey: Murakıplar icap eden şeyleri görmüşlerdir. Daha ziyade tevzih ve tenvir edilmek için bir heyet-i hesabiye yapılması lazımdır, dedi.
                Denizli Azalarında Seyyit Bey: Yeniden bir heyet-i hesabiye teşkiline lüzum olmadığını çünkü şifahi sözlerden mesele tevzih ve tenvir etmiştir. Teklifi dermeyan eden arkadaşlar müspet bir şey meydana koymuyorlar. Ancak harici şayiayı nazara alıyorlar, halbuki gerek heyet-i idarenin herek murakıplar müsterihtir, dedi. Murakıp beylerin intifa’ (menfaat sağlama) meselesine gelince: Hisse senedatı satmak bir kusur değildir. Eğer hisse senedatı satmalarından bu intifa’ temini istemişlerse bu kusur değildir, badema satacakları hisse senedatından murakıplar intifa’ alsın diyen bir kimse lazımdır.
                Hami Bey: On beş gün evvel raporu tetkik için gittim, vermediler, dedi.
                Murakıplardan Hayrettin Bey: Şirkette suiistimal olursa bunu görenler murakıplara müracaat etmek lazımdır. Yoksa her şahsın ayrı ayrı defteri tetkik etmeleri lazım değildir, dedi.
                Azadan Remzi Bey: Eğer mevcut iddia heyet-i idarenin muvafık iş görmedikleri reyinde ise bu cihet anlaşılsın herhangi bir hissedar herhangi bir zaman şirketin bütün hesebatını tetkik edemez. Ancak muayyen olan defteri muayene eder. Kanun da buna cevaz vermiştir. Eğer hissedaran meclis-i idare murakıpların vazifesini kafi görmüyorsa bunun tetkiki için bir heyet-i hesabiye yapılabilir. Binaenaleyh reye konsun, dedi.
                Hissedarandan Avukat Seyyid Bey: Heyet-i hesabiye hangi hesabı tetkik edecektir. Bunun evvel emirde tespiti lazımdır. Netice itibariyle hiçbir kıymeti olamayacak olan bu fikirden sarf-ı nazar edilmesini vehme riayet edilmemesini, söyledi.
                Reis Abdullah Hüsrev Bey: Yeni bir hesap heyeti hakkındaki teklifin reye konulmasını talep eyledi.
                Husus-u mezkûr reye konuldu:
                Altmış yedi muhalif reye karşı yüz iki rey ile yeniden bir heyet-i hesabiye teşkiline lüzum olmadığı karargir oldu.
                Hissedarandan Haled Efendi: Artezyen kuyusuna sarf edilen paranın beyhude olduğundan bu hususta heyetin tenvir edilmesini talep eyledi.
                Reis Abdullah Hüsrev Bey: Heyeti uzun beyanatıyla tenvir etti.
                Heyet-i hesabiyenin tayin edilmemesi meclis-i idarenin ibrası demek olduğundan bunun yeniden tetkik edilmesine lüzum olmadığı anlaşıldı.
                Katib-i Adlilerin şirket meclis-i idaresinde bulunamayacaklarından katib-i adli Asım Efendi istifa etti.
                Meclis-i idareden sülüsanın (üçte birinin) tebdili meselesi müzakereye kondu.
                Reis Abdullah Hüsrev Bey ve murakıp Hayrettin Bey banka tarafından teklif edilen ve fakat nevakısı (Eksiklikleri) hasebiyle ikmali zaruri olan husustan dolayı meclis-i idareden sülüsanın tebdili keyfiyetinin muayyen bir müddetle temlikini (sürenin uzatılmasını) talep eyledi.
                Hakkı Bey aleyhinde beyanatta bulundu.
                Hayrettin Bey cevap verdi.
                Haşim Tekin Bey, Hayrettin Beyin teklifini kabul eyledi.
                Hissedarandan Seyyid Bey: Bu günkü alınan vekâletlerin temlik edilmesi teklif edilen heyet-i umumiye içtimaında istiamel edilemeyeceğine nazaren bir ay zarfında şekle riayet edilemeyeceğinden bunun daha ziyade müddete tehirini talep eyledi.
                Murakıp Hakkı Bey: Bu günkü heyet-i umumiyede meclis-i idarenin tayinini talep eyledi.
                Heyet-i idareden Remzi ve Murakıp Selahattin Beyler talikini talep eylediler. Leh ve aleyhte söz söylendi.
                Meclis-i idare-i hazirenin fevkalade olarak teşkil edecek bir heyet-i umumiyeye mi bırakılması yoksa şimdi mi tebdil edilmesi hususu reye kondu.
                Heyet-i umumiyenin 30 Teşrin-i evvel 1927 tarihine talikine ve muallâk bu celsede meclis-i idarenin tebdili hususunun müzakere ve intihabına karar verildi. Murakıpların yeniden tayini hususu müzakereye vazh edildi. Murakıpların da ittifak-ı ara ile gelecek heyet-i umumiyede intihabına karar verildi. Aynı zamanda komiser bey murakıpların hisse satışı vazifesini ve mutemetlik vazifesi alamayacaklarını ve bunun zapta geçirilmesini söyledi ve kabul edildi.                    22 Eylül 1927




 
Heyet-i İdare Raporudur
Şirketimizin 1341 senesi malumat-ı hesabiyesini mübeyyin mizan-ı umumi ile sene-i mezkure gayesindeki matlubat ve duyunatı mübeyyin bilanço cetveli şirket müdüriyetinden ba-takrir meclisimize tevdih kılınmakla bu babda muktezi tetkikat ve tatbikat-ı kaydiye neticesinden ve bu hususa geçen heyet-i umumiye-i muhteremelerince de memur buyrulan müfettiş Osman Zeki Beyin de vermiş olduğu ve merbutan takdim kılınan raporu mefadından (ifadesinden) mizan-ı umumi ile bilanço muhteviyatının sıhhat ve selameti anlaşılmıştır.
Sermaye Tahsilatı ve Hisse Satış Muamelatı
                Müdüriyetin selef-i arz takririnde izah olunduğu üzere 341 senesi gayesine kadar sermaye tahsilatımızı 310.046 liraya iblağ edildiği gibi 51.562 lira eşhas-ı muhtelife ve 180 bin lira Sanayi ve Maden Bankası ve 250 bin lira Skoda fabrikası taahhüdatındaki ceman 791.608 liralık gerek tahvil ve gerek taahhüt suretiyle satış vaki olmuş ve sermaye-i mütehakkikemiz olan 600 bin liraya nazaran 191.608 fazla satış tahakkuk etmiştir.
Makineler Bedelatı --- Skoda Fabrikası
                Fabrikamızın bir an evvel inşa ve ikmali ümidiyle geçen 30 Nisan 1341 tarihinde vuku bulan içtima-ı umumideki tezyid-i sermaye kararından aldığımız kuvvet ve hükümet-i cumhuriyemizin pek kıymettar muavenet-i mütevaliyeleri neticesi olarak en nafi gördüğümüz Prag’da kain Skoda müessesesiyle akdeylediğimiz mukavele ile bu yevmiye beş yüz ton pancarı şekere tahvil eyleyecek derecede bir fabrika inşasına muktezi makine ve alet ve aksam-ı hadidiyesini  ve iş bu fabrikanın 1926 senesi teşrin-i evvelinin on beşine kadar ikmal ve faaliyete sevk edileceğini ve altı seneye kadar da kendi mesuliyetleri altında bulundurulacağını ve makine vesair aksamın en son sistem olarak işleyeceğini Sanayi ve Maden Bankası huzuruyla taahhüt altına aldırılmış ve iş bu makineler ve aksam-ı hadidiye bedelatıyla Prag’dan İzmir’e kadar vuku bulacak masarıfat-ı nakliyesi dahil olduğu halde yani seyfi İzmir 384 bin dolara mutabık kalınmış ve bunun %20’si olan 76.800 dolar ber mucib-i mukavele peşinen ve nakden tesviye edildiği gibi %30’u bütün alatın vürüdunda verilmek %33 miktarına yani takriben 250 bin liraya karşı altı senede imha edilmek üzere şirketimize aksiyoner olarak kabul suretiyle %17’si dahi fabrikanın ilk şeker istihsalatında aynen şeker verilmek veya nakden verilmek üzere bulunmuştur.
                Bu suretle olan mukavelenamenin neticesinde müessese-i mezkure taahhüdatı ifaya başlayarak miyadında mersulatını İzmir’e ihraç ve fabrika mahaline sevk ettirilmekte bulunmuştur.
Fabrika İnşaatına Mübaşeret
                İş bu mukavelenamenin akdinde derhal fabrikamızın inşaatına ibtidar için 6 Teşrin-i sani 1341 tarihinde merasim-i hususi ile vaz’-ı esas (temel atma) resmi bila-icra temelleri atılmış fakat kışın hulülü (kışın gelmesi) münasebetiyle esas inşaatta tatil mecburiyeti görülerek mevsimin müsadesine değin yalnız amele evleri ve muvakkat hangar, atölyeler ve memur, bekçi odaları gibi ebniyeler yapılabilmiş ve hal-i hazırı dahi 1 Nisan 1926 tarihinden itibaren başlamış ve devam etmekte bulunmuştur.
Sarfiyat-ı Umumiye
                Geçen sene esas fabrika inşaatının tatil-i mevsimine kadar malzeme istihzarı mahiyetiyle amele evleri ve hangar vesair inşaata ve zemin bedelatına 35.889 lira 75 kuruş sarf ve Skoda fabrikasına 139.260 lira 14 kuruş ita ve traktörler, ziraat makineleri, alat-ı ziraiye vesait-i nakliye vesair emval-i menkule mukabili olarak 38236 lira 25 kuruş ve mevrud-u makinelerin İzmir’den fabrikamıza kadar nakliye masarıfıyla pancar zer’i hafriyatına ve bazı malzemenin istihzar ve nakliyenin teminine vesair muamelat-ı maliyemize 6639 lira ve gerek maaş ve masarıfatımız ve masarıf-ı tesisiyede 7.546 lira sarf edilmiştir ki ceman 226.681 lira nakden masarıfatımız husule gelmiş ve mevcut olarak da nakden ve kıymetli evrak olarak 2100 lira 34 kuruş sene-i hazireye devrolunmuştur.
                Bunlardan başka 63 bin liralık matlubat-ı mütenevviye olup bundan 50 bin lira miktarı sene-i haliyede mübayaa olunacak pancar bedelatına mahsup ve 13 bin lira ise de nakden tahsil olunacak ve Ticaret Vekaleti zimmeti olarak 50.000 lira dahi ya vekalet-i müşarünileyhden (adı geçen vekaletten) nakden veyahut Sanayi ve Maden Bankasına devren tahsil olunacaktır ki ceman 341.000 liraya karşı duyunat-ı hakikiyemiz 30.200 liradan ibaret bulunmuştur.
                Heyet-i fenniyece tanzim kılınıp risale halinde matbu bulunan raporda mezkur olduğu üzere:
Lira
Makinelerin Takriben Fiyatı:     750.000
Bina İnşaatı:                                      200.000
Nakliyat ve Montaj Bedeli:        50.000
İşletme Sermayesi:                       200.000 ki ceman
1.200.000 Lira
                İle ancak hal-i faaliyete sevk edileceği tahakkuk etmiş olan fabrikamız için hal-i hazır sermaye olan 600 bin liranın kafi gelmeyeceğinden taraf-ı hükümetten 11 Teşrin-i sani 1341 tarihinde lazım gelen müsaade dahi alınmış olduğundan 600 bin liranın bir misli daha tezyidi taht-ı vücübta görülmüştür.
                Geçen nisan gayesinde heyet-i muhteremelerinden aldığımız vekâlet üzerine ve uhdemizde bulundurduğumuz şirketimizin idari ve mali vaziyetini takdim kılınan bilanço ve teferruatıyla heyet-i muhteremelerine arz ettik:
                Bizler bir sene-i kamile zarfında ceryan eden muamelat-ı umumiyemizi hüsnü suretle ifa eylediğimize kani bulunduğumuzu zannederek:
                1-Mar-ül-arz 1341 senesine ait raporumuzla müfettiş raporunu
                2-Mar-ül-arz 1341 bilançomuzun arzından dolayı ibramızın talebini
                3-Nizamnamenin üçüncü maddesi mucibince üç seneden beri intihap edilmekte olan müessislerden müteşekkil heyet-i idarenin üç sene müddetinin inkızasına (sona ermesine) mebni heyet-i umumiye-i muhteremelerinden intihabatı ve intihabat esnasında şirketimize pek mühim sermayelerle iştirak etmiş olan Skoda şirketiyle Sanayi ve Maden Bankası taraflarından ikişer azanın namzet olarak aranesini akd-i mukavele esnasında şirketimiz heyet-i idare riyaseti tarafından taahhüt olunmuş olduğundan bunun da kabulünü ve iş bu üç maddeye ilaveten de esbab-ı mücibesi arz edilmiş olan vaziyetten bulunan sermaye-i hazirenin bir misli daha tezyidini, nizamnamenin 21.maddesindeki asaleten ve vekaleten yüz hisseyi hamil olanların birer rey istimali muharrer ise de halen bu maddenin kabil-i tatbik olmadığı cihetle gerek asaleten ve gerek vekaleten yüz hissesi olanların birer reyi, yüzden bin hisseye kadar olanların beher yüz hissede birer reyi ve binden fazla hisseyi haiz olanların beher beş yüz hisse için de birer reyinin daha intizamen istimali hakkını teminen madde-i mezkureye zeylen bir maddenin kabulünü ruzname-i müzakerat olmak üzere:
                İş bu raporumuzu heyet-i umumiye-i muhteremelerine arz ve takdime mücaseret (cesaret gösteren) ve malumat kabilinden olmak üzere de halen inşasına büyük faaliyetle devam edilmekte olan esas fabrika inşaatının sene-i haliye mayıs gayesiyle haziran nısfı beyninde (mayıs sonu ile haziran ortası arasında) hitam bulabileceğini maruzatımıza terdifen (maruzatımızı da ekleyerek) arz eyleriz. Heman (derhal) Cenab-ı Hak tevfikini refik eylesin.
Uşak Terakki-i Ziraat Türk Anonim Şirketi Heyet-i İdare Reisi
Nuri
Aza:İsmail
Aza:Mehmet Nuri
Aza: Süleyman
Aza: Ahmet
Aza: Hüsamettin
Aza: Ahmet Hulusi
Aza: İbrahim Hakkı
Aza: Mehmet Ali
Aza:
Aza: